DIE AUSWIRKUNG VON MAGNETFELDERN AUF DIE MENSCHLICHE GESUNDHEIT UND DIE VORTEILE DES MERKABA-SCHMUCKS „BLUME DES LEBENS“.

Es ist bekannt, dass alle lebenden Zellen elektrische Eigenschaften haben. Sinnes- und Nervenzellen verarbeiten und verändern die an sie übertragenen elektrischen Reize, um Informationen zu empfangen und weiterzuleiten. Es gilt als allgemeingültiges Prinzip, dass alle Zellen, Organe und somit der gesamte Körper Empfänger und Sender elektromagnetischer Wellen sind und dass unser Körper durch elektrische Reize gesteuert wird.

​

Es wurde festgestellt, dass die elektromagnetischen Wellen (STRAHLUNG), die von Mobiltelefonen, Fernsehern, Computern, WLAN-Modems und elektrischen Haushaltsgeräten ausgehen, die zunehmend in unser Leben Einzug halten, die Struktur unserer Zellen und Organe schädigen. Es ist bekannt, dass die Ursachen für das Absinken des Herzinfarktalters auf 20 Jahre, den Zusammenbruch des Immunsystems, häufige Erkrankungen, die Zunahme von Hirnblutungen, die Zunahme von Krebsfällen, chronische Müdigkeit und Schwäche, häufige Kopfschmerzen und Schwindel in erster Linie in der Störung des magnetischen Gleichgewichts unseres Körpers durch Strahlenbelastung liegen. Da dies nicht sichtbar ist und die Auswirkungen nicht sofort auftreten, wird dem Thema oft keine große Bedeutung beigemessen, dennoch sollten Vorsichtsmaßnahmen getroffen und Behandlungsmaßnahmen ergriffen werden.

​

Der Energie- und Sauerstoffbedarf der Zellen wird durch die Wechselwirkung von elektrischen Strömen und Magnetfeldenergie gedeckt. Eine Störung im elektromagnetischen Feld des Körpers führt zu einer Verringerung der Zellenergie und damit der Zellaktivität (Zellstoffwechsel).

​

Die Energieproduktion in den Zellen nimmt mit zunehmendem Alter ab. Im Alter zwischen 35 und 40 Jahren

Übersetzt mit DeepL.com (kostenlose Version)

Gün geçtikçe daha çok hayatımıza  giren cep telefonu, televizyon, bilgisayar Wifi modemler ve elektrikli ev aletlerinin yaymış olduğu elektromanyetik dalgaların (RADYASYONUN) hücrelerimizin , organlarımızın yapısını bozduğu tespit edilmiştir. Kalp krizi yaşlarının 20 li yaşlara düşmesi ,bağışıklık sisteminin çöküşü, sık sık hasta olma, beyin kanamalarındaki artış, kanser olgularındaki artış, kronik yorgunluk halsizlik şikayetleri, sıkça yaşanılan baş ağrıları ve dönmesinin sebeplerinin başında radyasyona maruz kalarak bedenimizin manyetik alan dengesinin bozulmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Gözle görülmediği  ve etkisi bir anda ortaya çıkmadığı için çok fazla önemsenmesede tedbiri alınmalı ve tedavisi sağlanmalıdır.

​

Hücrenin enerji ve oksijen ihtiyacı elektrik akımlarının ve manyetik alan enerjisinin etkileşimi sonucunda sağlanır. Vücudun elektromanyetik alanında meydana gelen bir bozulma hücre enerjisinin ve dolayısıyla hücre canlılığının eksilmesi (hücre metabolizması) ile sonuçlanır.

​

Hücredeki enerji üretimi ilerleyen yaşla birlikte azalır. 35-40 yaş aralığında hücrenin enerji üretim kapasitesi yalnızca % 60 - %70 dolaylarındadır. Bu olumsuz süreç yaşla birlikte hızlanarak devam eder. Zamanla hücrelerin verimliliği azalır ve vücudumuz bir çok olumsuz etkiye karşı duyarlı hale gelir. ilk uyarı işaretleri tipik duygu durum bozuklukları ve aşırı tepkilerdir. Aslında birçok rahatsızlık ve hastalık buna bağlıdır.

​

Merkaba Yaşam Çiçeği takılarının BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ tarafından 180 ayrı radyofrekans bandında yapılan elektromanyetik alan ölçüm sonuçlarında Radyasyona karşı %71 e varan oranlarda koruma sağladığı tespit edilmiştir.

​

Kullanan kişilerin bedeninin manyetik alanını dengelemesi sayesinde 

 

*  Hücre beslenmesinin ve metabolik atıkların uzaklaştırılmasının hızlanması ve böylece metabolizmanın iyileşmesi

​

*  Hücre yenilenmesi

​

*  Dolaşım sisteminin arındırılması ve böylece vücuttaki madde taşınımının iyileştirilmesi

 

*  Hasar görmüş sinir hücrelerinin onarılması, Hücrelerin ve dokuların ihtiyaç duyduğu oksijenin sağlanması, oksijen tedariğinde artış, lenfositler üzerindeki olumlu etki ile gelişmiş ve daha etkin bir bağışıklık sisteminin oluşması.

 

*  Kan damarlarındaki daralmanın düzelmesi ve kan akışının düzene girmesi , yaraların iyileşme sürecinin hızlanması.

​

*  Otonom sinir sisteminin düzenleyici etkisinin iyileşmesi ve uyumlu çalışması.

 

*  Uyku kalitesinde artış sağlanması ve melatonin hormonu üretiminin artması.

 

*  Sabah performansının artması , kemik ve kıkırdak dokusunun güçlenmesi.

 

*  Stres hormonları olan Adrenalin ve Noradrenalin reseptörlerinin duyarlılığının azalması.

 

*  Kas ve sinir sisteminde güçlenme , sindirim sisteminin düzene girmesi 

 

*  Hücreler arası bilgi iletişim etkinliğinin iyileştirilmesini sağlayarak vücudun kendi kendini tedavi etme sürecinin hızlanması görüebilecek etkilerdir. ​

​